Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek?

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
WhampiéR
Admin
Admin
WhampiéR


Erkek
Mesaj Sayısı : 1106
Yaş : 32
Nerden : Menekshe^min kaLbinden...
Ruh haLi : Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek? Ozlemi10
Kayıt tarihi : 29/07/08

Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek? Empty
MesajKonu: Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek?   Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek? Icon_minitimePaz Ara. 14, 2008 11:53 am

KANSERLE SAVAŞAN YİYECEKLER

Günde 5 porsiyon meyve ve sebze kanser riskini azaltıyor.
Yapılan
araştırmalara göre, bütün kanser türlerinin % 70'inin kötü diyetle
bağlantılı olduğu, sağlıklı diyet ve beslenmeyle de kansere yakalanma
oranının düşürülebileceği vurgulanıyor.

Amerikan Kanser
Araştırma Enstitüsü'ne göre, günde 5 porsiyon sebze ve yemek yenmesi
kanser riskini % 20'den daha fazla düşürüyor.


Ayrıca
kansere karşı en koruyucu sebze ve meyveler; havuç, soğan, sarımsak,
brokoli, yeşil yapraklılar, domates, narenciye ve baklagiller olarak
sıralanıyor.


"Gelecekte kanserle savaş çabalarının 'mucize haplar' yerine diyetsel ayarlamalar etrafında döneceği" belirtiliyor.

Araştırmada,
beslenmede kırmızı et ve hayvansal yağlarda bulunan doymuş yağlar ile
katı margarin ve katı yağlar olarak bilinen trans yağların hücre
zarlarına zarar verdiği, bu nedenle de hücreleri istilacılara karşı
koruyamadıklarına işaret edilerek, beslenmede yağ oranının mutlaka
düşürülmesinin önemine değiniliyor.


Kanser türleri ve buna karşı koruyucu yiyecekler de şöyle:
Mesane
Sarımsak, yeşil yapraklı sebzeler, soya ürünleri, çay (yeşil ya da
siyah), sarı-turuncu sebzeler, yoğurt ve diğer fermente süt ürünleri.


Göğüs:
Yüzde 1 yağlı süt, elma, buğday kepeği, Brezilya fındığı, baklagiller
ve fasulyeler, brokoli, Brüksel lahanası, küçük mantarlar, lahana,
havuç ve havuç suyu, kiraz, vişne, yağlı balık (somon, ton), keten
tohumu, keten tohumu yağı, sarımsak, kök lahana, düşük yağlı süt
ürünleri, kabuklu yemişler, kırmızı turp, soya ürünleri, ıspanak, tam
tahıllar, sarı-turuncu sebzeler, yoğurt.


Kolon:
Brezilya fındığı, brokoli, Brüksel lahanası, lahana, havuç, karnabahar,
sap kereviz, yağlı balıklar, sarımsak, üzüm ve üzüm suyu, kara lahana,
baklagiller, kıvırcık, düşük yağlı süt ürünleri, kabuklu yemişler,
yulaf kepeği, tam tahıllar, yoğurt ve diğer fermente süt ürünleri.


Yemek borusu: Yeşil çay, domates, domates ürünleri. Karaciğer: Sarımsak, yeşil çay.

Akciğer:
Brezilya fındığı, brokoli, Brüksel lahanası, lahana, havuç ve diğer
sarı turuncu sebzeler, karnabahar, acı biber, kara lahana, düşük yağlı
süt ürünleri (kaymağı alınmış süt hariç), soğan, portakal, ıspanak,
diğer yeşil yapraklı sebzeler, domates ve domates ürünleri.


Yumurtalık: Brokoli, Brüksel lahanası, lahana, karnabahar, kara lahana ve diğer yeşil yapraklı sebzeler, sarı-turuncu sebzeler.

Pankreas: Baklagil, çay, domates ve domates ürünleri.

Prostat:
Brezilya fındığı, Brüksel lahanası, brokoli, lahana, kanola yağı,
karnabahar, kara lahana, az yağlı süt ürünleri, zeytinyağı, fıstık
yağı, soya ürünleri, domates ve domates ürünleri.


Mide:
Brokoli, Brüksel lahanası, lahana, bakla, sarımsak, yeşil çay, kara
lahana, soğan, portakal ve diğer narenciye meyveleri, domates ve
domates ürünleri, tam tahıllar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
WhampiéR
Admin
Admin
WhampiéR


Erkek
Mesaj Sayısı : 1106
Yaş : 32
Nerden : Menekshe^min kaLbinden...
Ruh haLi : Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek? Ozlemi10
Kayıt tarihi : 29/07/08

Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek? Empty
MesajKonu: Geri: Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek?   Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek? Icon_minitimePaz Ara. 14, 2008 11:54 am

Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek



Doğa
bir eczane gibidir! Tahıl, sebze ya da meyvelerde bulunan çeşitli
maddeler, vitaminler;depresyondan tansiyona birçok hastalığa iyi gelir.
Urfa`nın acı pul biberinin cilde yararlı, teni güzelleştiren maddeler
içerdiğini, İlaçta aspirin neyse, yiyecekler içinde elmanın da o,
olduğunu söyleyen Londra Üniversitesi uzmanlarının hazırladığı doğal
savaş programında hangi hastalığa karşı neler yemeniz gerektiği
anlatılıyor.

GRİP
Satsuma: (Küçük portakal) İçerdiği folik asit ve C vitamini sayesinde
öksürüğü ve kanlı tükürükleri keser. Ayrıca kan pıhtılaşmasına karşı en
etkin doğal yiyecek olduğu için ileri yaşlarda felç ya da kalp krizi
riskini de azaltır.
Tarçın: (Yemeklere girmiş olabilecek E-coli bakterisinin vücutta
yayılmasını engeller. Mideyi düzene sokar. Kusmayı engeller. Hatta bal
ya da limon suyuyla birlikte alındığında boğazdaki yanmaları keser.
Hardal: ( İçindeki singrin maddesi, midenin gaz çıkarmasına yardımcı
olur. Sindirim sistemini düzenler, mide ağrılarını giderir. En fazla
bir çay kaşığı alınmalıdır.
Nane: (İçerdiği mentol, midenin normalleşmesine neden olur. Vücuda
giren grip mikrobuna karşı savaştığı gibi, ileri yaşlarda ülsere
yakalanma riskini de azaltır. Nane çayı, baş ağrısı, grip, stres gibi
hastalıkların yanı sıra mide yanmasına da bire birdir.

DEPRESYON
Avokado: ( Sindirimi çok rahat olan bu meyvayı özellikle yeni doğmuş
bebeklerin ilk maması olarak tavsiye ederiz. İçerdiği E vitamini kalbe
iyi gelir, yüksek potasyum da dinç tutar ve insanı depresyona sokan
uyuşukluluk ve rahatlığı üzerinden atar. Vücudun kolesterol oranını
ayarlar. Teninizin sürekli hücre yenilemesine neden olur. (Zayıflamak
isteyenler dikkat: Yağ oranı bir çikolata kadar yüksek olan avokadoyu
yememenizi öneririz.)
Çikolata: ( Sütlü çikolataları tercih edin. Çünkü içerdiği kakao yağı,
magnezyum, E vitamini beynin kendisini yenilemesine ve psikolojik
rahatlık sağlamasına yardımcı olur. Migreni olanlar çikolatadan uzak
durmalıdır.
İstiridye: ( İçindeki demir, sperm sayısını ve insanın seks gücünü
artırır. A, B12 ve C vitaminleri içerir. Beyin için en faydalı yiyecek
olan istiridye, enerji verir. (Dikkat: Kolesterol oranı birçok balığın
iki katıdır.)
Patates: ( Orta boy bir patates,bir insanın bir gün içinde alması
gereken C vitaminini içerir. Beyindeki serotonin adlı kimyasal maddenin
kendisini yenilemesini sağlar.

İDRAR YOLLARI
Nane: İdrar söktürücü özelliğe sahiptir. İçerdiği mentol, midenin
normal işlevini görmesine neden olur. Vücuda giren grip mikrobunakarşı
savaştığı gibi, ileri yaşlarda ülsere yakalanma riskini de azaltır.
Sabahları mide bulantısını keser. Nane çayı, baş ağrısı, stres gibi
hastalıkların yanı sıra mide yanmasına da bire birdir. Ancak nane
çayını aç karnına değil, tok karnına içiniz.
Elma: İçindeki C vitamini ve pektin oldukça faydalıdır. Kolesterolü
düşürür, sindirim sistemini düzenler ve idrar ve hacet yollarındaki
sorunları giderir.
Kepekli ekmek: B3 vitamini, demir, potasyum ve folik asit içerir. Çok
fazlası idrar yollarına zarar verirken, günde 2 dilim yemek iyi gelir.

ALERJİ
Kayısı: İçindeki betakarotene adlı madde hücrelere saldıran molekülleri
kontrol altına alarak,kanseri önler. Bir kayısı ne kadar parlaksa,
içindeki betakarotene oranı o kadar yüksektir. İçerdiği kalsiyum ve
magnezyum, gırtlak yanmalarını engeller. Kuru kayısıya rengi bozulmasın
diye eklenen sülfür dioksit, astım gibi alerjilere iyi gelir.

HEMOROİD (BASUR)
Hindistan cevizi: İçerdiği myristin adlı madde kusmayı engeller, basur
tedavisinde birebirdir. (Dikkat! Ancak fazlası basur için tehlikelidir.)
KARIN AĞRISI
Papatya çayı: Bağırsak yollarında toplanan gazı çıkartır, sindirim sistemini düzenler, mide ağrısını keser.

KARACİĞER
Enginar: Cynarine adlı madde sayesinde en sert yiyecekleri dahi
sindirimine yardımcı olur.Karaciğer hastalarının yanı sıra romatizma,
artirit ve gut hastalığına yakalananlarla, hamilelere şiddetle tavsiye
ederiz.
Meyan kökü: Dünya üzerinde birçok kabile yüzyıllardır ülser, artirit,
bronşit ve karaciğer rahatsızlıklarına karşı meyan kökünü "doğal ilaç"
olarak kullanır. Adrenalini yükseltir, insanın strese girmesini
engeller, kan basıncını düşürür.
Zerdeçal: Karaciğer rahatsızlıklarının yanı sıra sindirime de yardımcı olur.

DİŞ
Ekmek: Şekerli yiyecek yenildiğinde içindeki asitler dişlere her 20
dakikada bir saldırır. Ekmek,dişleri korur. Gün boyunca 6 ila 11 dilim
ekmek yiyin.
Meyve: (Her çeşit) Günde 2 ila 4 öğün meyve tüketin.
Sebze: (Her çeşit) Günde 3 ila 5 öğün tüketin.
Yoğurt veya beyaz peynir: Eğer yemekler arası atıştırırken diş
sağlığınızı düşünüyorsanız,kalsiyum deposu olan bu iki yiyeceği tercih
edin.
Muz: Yüksek miktarda karbonhidrat içerir. Zengin bir potasyum
kaynağıdır. Bu mineral, kalbin düzenli olarak çalışmasını ve tansiyonun
düzenli olmasını sağlar.

TANSİYON
Rezene: İçerdiği potasyum sayesinde tansiyonu düzenler. Sağlıklı kan
hücreleri için gerekli olan folik asidi de bol miktarda bulundurur.
Rezene çayı sindirim için iyidir.
Tahıl: Kan damarlarını gevşeten ve rahatlatan bir tür fotosentez
kimyasal maddesi içeriyor. Bu sayede kanın damarlardan daha rahat
geçmesini sağlıyor. Tahıl yemek sebzelere oranla vücutta daha fazla
kalori yakılmasını sağlar. Kalorinin azalması tansiyonu düzenler.
Un: Yapıldığı tahılın besin değerlerini içerir. B vitaminleri, E vitamini, demir ve magnezyum açısından oldukça zengindir.
Karaciğer: Sağlıklı bir bağışıklık sistemi, cilt ve keskin gözler için
gerekli olan A vitamini açısından zengindir. Küçük bir porsiyonu günlük
A vitamini ve demir ile aylık B12 vitamini ihtiyacını giderir.

SİNDİRİM SORUNLARI
Arpa: İçerdiği kalsiyum ve potasyum gibi mineraller ile B vitamini
vücuda direnç kazandırır.Ayrıca ABD`deki bir araştırma, 6 ay boyunca
her gün arpa ürünü şeylerin yenmesinin kolesterol oranını yüzde 15
düşürdüğünü kanıtladı.
Yoğurt: Günde 150 gram yoğurt vücudun bir günlük kalsiyum ihtiyacını
karşılar. Meyvalı yoğurtlara 3 çay kaşığı şeker eklendiği için şeker
oranları daha yüksektir. Yoğurttaki potasyum, kan basıncı ve kalp
atışlarını düzenler. Midenin yiyecekleri düzenli olarak öğütmesini
sağlar...

KİLO KAYBI
Çikolatalı puding: Bu sayede vücuttaki kan istediği protein ve
mineralleri alır. İngiliz Sağlık Bakanlığı, kilo kaybı yaşayanların
günde 3 kez 1 hafta boyunca puding yemesini tavsiye ediyor.
Peynir: 100 gramında 78 kalori bulunuyor.
Yumurta: Günde 2 yumurta kadınların günlük protein ihtiyacının 4`te
1`ini, erkeğin ise 5`te birini karşılar. A,D,E ve B vitaminleri içeren
yumurtadaki selenyum maddesi, bebeklerde sindirim sorunlarını çözer,
yetişkinleri de kansere karşı korur.
Dondurma: Günde 2 top vanilyalı dondurma yemek, insan vücudunun günlük protein ihtiyacının yüzde 20`sini karşılar.
Salam: B vitamini, demir, sodyum ve potasyum deposudur.

MENOPOZ
Nohut: Sebze hormonu "fitoöstrojen" içerir. Bunlar östrojenin vücuttaki
etkilerini dengeler ve menopozun yarattığı etkilere karşı korur. Sebze
proteininin en zengin kaynaklarından birisidir.
Kola: Kafein vücudun yorgunluğunu alır ve konsantrasyonu sağlar.
Üzüm: İçerdiği "elajik" asit sayesinde menopozun neden olduğu kemik
erimesine karşı korur. Kandaki östrojen seviyesini yükselterek de
menopoz semptomlarını en aza indirir.
Kuru erik: Sadece iki-üç adet yemek dahi vücudun ihtiyacı olan
antioksidanları karşılar. İdrar yolları kaslarını rahatlatır. Bu da
kolon kanserine karşı korur. Demir, A vitamini, B6 vitamini ve potasyum
içerir. İçerdiği yüksek orandaki bor minerali sayesinde menopoz
dönemindeki kadınlarda östrojen seviyesini dengede tutar.
Tatlı patates: Adrenal salgılayan bezleri güçlendirerek vücuda enerji
sağlar. Fosfor, magnezyum, kalsiyum, C vitamini, potasyum ve folik asit
içerir.

ROMATİZMA
Enginar:Vücuttaki zehiri atma etkisi sayesinde başta romatizma olmak
üzere gut hastalığı ve eklem yanmasına karşı birebirdir. Folik asit ve
potasyum kemikleri güçlendirir.
Domates:C vitamini boldur.
Tahıl: İçerdiği doğal kimyasallar, romatizmanın yol açtığı eklem yanmaları ve romatizmal ağrıları hafifletir.
Kekik:Timol adı verilen bir tür doğal yağ, vücuttaki diğer yağların
parçalanmalarını sağlar. Kekik yağı banyoda sürüldüğü zaman romatizma
ağrılarını büyük oranda azaltır.
Zencefil: Uyarıcı etkileri kan damarlarını genişletip kan dolaşımını artırarak romatizma ağrıları ve yanmaları yok eder.

SİSTİT
Kuşkonmaz:Folik asit, C ve E vitaminleri içerir. Yenilen besinlerin
vücuttaki zehirli kalıntılarını atmayı sağlar. Karaciğer ve böbreklerin
çalışmasını kolaylaştırır, destekler. Bu nedenle doktorlar, sistit
hastalarının mutlaka kuşkonmaz yemeleri gerektiğini söylüyor.

KANSIZLIK
Hurma:Türüne göre değişse de hurmaların birçoğu yüksek oranda demir
içerir. Besin değeri yüksek ve önemli bir enerji kaynağıdırlar. Doğal
müshil etkisine sahiptir. Kurutulmuş olanlarına göre daha yüksek oranda
su ve daha düşük kalori içerir.

İDRAR VE BÖBREK
Pancar:Böbrekleri çalıştırır. Önemli bir potasyum kaynağıdır. Vücuttaki
tuz oranını dengeler. Bu sayede böbrekler ve idrar yollarının
çalışmasını destekler.
Kavun: Orta boy bir kavunun yarısı, günlük C vitamini ihtiyacını
tamamen karşılar. A vitamini ve betakaroten içerir. Bunlar antioksidan,
yani vücudu temizleyici etkiye sahiptir. Böbrekleri rahatlatır. Yüksek
miktarda su ve düşük miktarda kalori içerir.

DİYABET
Kuru fasulye: Lif açısından zengin bir besindir. Bu da diyabet riskini
büyük oranda azaltır.İçerdiği karbonhidratları vücudun şekere
dönüştürmesi uzun sürer.
Mercimek: B vitamini, demir, kalsiyum, potasyum, fosfor ve magnezyum
içerir. Çözünebilir lif içermesi sayesinde kandaki kolesterol oranını
düşürür. Bu nedenle diyabet ve kalp hastaları için kaçınılmaz bir
besindir.

BAŞ AĞRISI
Nane: Nane çayı baş ağrılarını dindirmek için birebirdir. İçerdiği
mentol ve mentol doğal yağları sayesinde mideyi rahatlatma etkisine de
sahiptir.
Biberiye:Kimyasal içerikleri sayesinde doğal bir ağrı kesici görevi görür.
Çikolata: Doğal antidepresan özelliği vardır. Çikolata magnezyum ve
demir içerir. Sinirleri gevşetici özelliği sayesinde baş ağrısını
dindirir.

VÜCUT SU TUTMUŞSA
Kuş üzümü: 100 gramı günlük C vitamini ihtiyacının tam 3 katını
karşılar. Antibakteriyel ve yanmayı önleyici etkileri vardır. Zengin
potasyum ve düşük tuz içeriği, dehidratasyonu olanlar için önemli bir
doğal ilaçtır.
Kabak: 100 gram kabak günlük folik asit ihtiyacının 4`te birini karşılar. Yüksek orandaki potasyum sıvı-tuz dengesini sağlar.
Tahıl: İdrar yollarını açıcı, çalıştırıcı ve rahatlatıcı etkileri
sayesinde dehidratasyonu rahatsızlığı bulunanların mutlaka yemeleri
gerekir. Mideyi rahatlatıcı özelliği vardır.

EĞER MİDENİZ RAHATSIZSA

Tarçın:Mide yanmalarını ve kusma hissini alır.
Hindistan cevizi: Sütlü içeceklere eklendiği zaman mideyi gevşetici ve gazını alıcı bir etki yaratır. Mide bulantılarını önler.
Lahana: Mayalanma sırasında laktik asit üretir. Bu da sindirim
sistemindeki zararlı bakterileri öldürerek sindirime yardımcı olur.

GUT (DAMLA HASTALIĞI)
Hamsi: Omega-3 yağı açısından çok zengindir. Kolesterol seviyesini
düşürür. Kanın pıhtılaşmasını önleyerek damar tıkanıklığı, kalp krizi
ve dolayısıyla da felç geçirme riskini düşürür. Haftada en az 1 kez
yemek gerekir. Kalp hastaları için bu miktar haftada 3-4 porsiyon
olmalıdır.

ADET SANCISI
Muz:İçerdiği yüksek oranda B6 vitamini sayesinde kadınların adet dönemi
sancılarını büyük oranda azaltır. Doğal bir ağrı kesici gibidir.
Tarçın:Koli basilinin üremesini önler. Limon çayına balla birlikte
eklenerek içildiğinde hem nezlenin yol açtığı boğaz ağrılarına hem de
adet dönemi sancılarına iyi gelir.

HAMİLELİK
Enginar:Bol miktarda folik asit ve potasyum içerir. Düşük yağ oranı,
sindirimi kolaylaştırıcı etkisi, antioksidan özellikleri sayesinde anne
adayı ve bebeğin sağlığına önemli faydaları vardır.
Böğürtlen:E vitamini içerir. Vücuttaki zararlı besin atıklarının temizlenmesini sağlar. C vitamini boldur. Cenini korur.

ÇÖLYAK HASTALIĞI
Kestane: Önemli bir enerji kaynağıdır. Kolayca sindirilebilir. Çölyak
hastaları için buğday içermeyen un kaynağı olabilir. E ve B6
vitaminleri içerir. yağ oranları düşüktür.

TİROİD
Midye: Omega-3 yağı açısından zengin bir besin kaynağıdır. İçerdiği
selenyum minerali tiroit bezlerinin normal işleyişi için gereklidir.

FELÇ
Turunçgiller:C vitamini zengini turunçgiller içerdikleri flavonoid adlı
antioksidanlar sayesinde atardamarların, kalbin zarar görmesini
önlüyor. Portakal içerdiği folik asit, kalp dostu potasyum ve kalsiyum
sayesinde sağlıklı alyuvar hücrelerinin çoğalmasına neden oluyor.
Hamsi:Kolesterolü düşüren ve kan pıhtılaşmasını önleyen Omega-3 bol bol var.

ASTIM
Soğan: Sarımsakla birlikte enfeksiyonlarla mücadele eder. Kükürt
bileşimleri atardamarların zarar görmesini önler. Soğan; kemik
erimesine de iyi geliyor.

ARTİRİT
Enginar:Enginarın en büyük özelliği toksinleri temizleme yeteneğidir.
Bu nedenle artirit ve romatizması olan hastalara özellikle tavsiye
ediliyor. Cynarine adlı madde, karaciğer ve safra kesesinin
rahatsızlanmasını engelliyor.

STRES
Mayan kökü:Antivirüs etkisi vardır. Karaciğeri korur. Adrenalin
salgılanmasını dengeler. Stresle başa çıkabilmek için gerekli olan
kortizol hormonunu salgılatır.

ÜLSER
Lahana:Ülseri olan kişiler için tonik, yani mideyi temizleyici etki
yaratır. Yüksek oranda C vitamini içerir. Kırmızı lahana vücutta
antioksidan özelliğe sahip A vitamini içerir. Kanseri önleyici etkiye
sahiptir.Çiğ olarak salatalara katılması tavsiye edilir.

KEMİK ERİMESİ
Kayısı:Yüksek oranda kalsiyum ve magnezyum içerir.
Süt:Kalsiyum, protein, B2-A-E-D vitaminleri, folik asit, fosfor ve
demir kaynağıdır. Kalsiyum, D vitamini ve fosfor ile birlikte kemikleri
ve dişleri güçlendirmek için çalışır. Bunların eksikliği kemikleri
eritir.

ARAÇ TUTMASI
Zencefil: Sindirime yardımcı olur. Mide bulantısını giderir. Enerjinizi
artırır. Seyahatin ve otomobilde uzun süre gitmenin yol açtığı bulantı
ve rahatsızlıkları azaltır.

CİLT SORUNLARI
Papatya:Bitkisel yağ ve kimyasallar içerir. Çay olarak içildiğinde
sindirime yardımcı olur, karın ağrılarını dindirir. Sıcak bir banyonun
ardından hazırlanacak papatya çayı torbaları, egzamanın neden olduğu
kaşıntı ve yanmaları alır.

Acı pul biber: Portakaldan 3 kat daha fazla oranda C vitamini içerir.
Capsantin adlı kimyasal madde zona hastalığının neden olduğu ağrıları
dindirmek için yapılan kremlerde kullanılır.

Portakal suyu:Bir bardak portakal suyu günlük C vitamini ihtiyacınızın
tamamını karşılar. İçindeki potasyum vücudun su dengesini korur; cildin
kurumasını, kırışıklıkların meydana gelmesi önler.

Portakal yağı: Susam yağıyla karıştırılarak kullanıldığında iyi bir
cilt yağı elde edilir.Ayrıca;selülitli bölgelere portakal yağıyla masaj
yapılması tavsiye edilir.

LAKTOZ DAYANIKSIZLIĞI
Badem:Yüksek oranda kalsiyum, magnezyum, potasyum, fosfor, E vitamini,
B2 vitamini, antioksidan içerir. Bu nedenle laktoz (süt şekeri)
dayanıksızlığı bulunan ve günlük gıdalar yiyemeyen kişiler için badem
ideal bir besin kaynağıdır.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
WhampiéR
Admin
Admin
WhampiéR


Erkek
Mesaj Sayısı : 1106
Yaş : 32
Nerden : Menekshe^min kaLbinden...
Ruh haLi : Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek? Ozlemi10
Kayıt tarihi : 29/07/08

Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek? Empty
MesajKonu: Geri: Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek?   Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek? Icon_minitimePaz Ara. 14, 2008 11:54 am

KALP
Bezelye:Haftada 10 porsiyon domatesli bezelye yemeği yiyen bir erkeğin,
yemeyene oranla prostat kanserine yakalanma riski yüzde 35 daha az. B
vitamini ve protein deposu olan bezelye, kalp için de çok önemli.
Kepekli Ekmek: Kalp hastalıklarıyla bağırsak kanseri için faydalıdır.Günde 12 gramdan fazlası kişiye göre zararlı olabilir.
Kiraz: 100 gramında 40 kalori bulunuyor. İçerdiği ellegic asit, vücudu
kansere karşı korurken,kiraz kalp damarlarındaki normal bir kan
dolaşımını sağlar. Çok kiraz yenmesi, gut hastalığına yakalanma riskini
de düşürür.Günde 20 kiraz yemek 1 aspirin yerine geçiyor.
Çikolata:E vitamini, magnezyum ve demir; kalp hastalıklarına yakalanma riskini düşürür. Günde en fazla 1 çikolata yiyin.
Elma: Günde 5 adet yiyin.
Mısır Gevreği: Günde 1 tabak yeterli.
Salatalık: Diyet yapanların en büyük yardımcısı olan salatalık,
kolesterolü düşürür. Kalbi güçlendirir.Unutmadan ekleyelim. Salatayı
soymadan yiyin. Çünkü kalbi kuvvetlendiren madde, kabuğu ile derisi
arasında bulunuyor.
Yumurta:Tüm yiyecekler içinde en kaliteli proteini içerir. En önemli
özelliği, kolesterol oranını düzenleyen lesitin maddesi içermesi.
Tavada az yağda pişirilmiş yumurtayı tavsiye ederiz.
Sarımsak:Mutfağınızdan eksik etmeyin. En az 1000 doğal tedavide
kullanan sarımsak, sindirim sisteminden, kansere, kan dolaşımından kalp
hastalıklarına kadar her şeye yaralı. Ancak hamileler dikkat olmalı.
Aşırı sarımsak da kalp yanmaları ve çarpıntılarına yol açar. Günde bir
diş yeter.
Humus:E vitamini zengini humus, kanda kolesterol oranını da ayarlar.
Kavun:Bir kavunun yarısı insan vücudunun günlük C vitamininin
ihtiyacının tamamını, A vitaminin de yüzde 15`ini karşılar. Kavun, kalp
ve böbrek hastalarının diyetlerinde sıkça kullanılan bir meyvedir.
Süt:Tam bir kalsiyum, protein, folik asit, A, E ve D vitaminleriyle
fosfor deposu. Çocuk ve genç ve hamilelerin günde en az yarım litre süt
içmesi tavsiye ediliyor.
Şeftali:Bir şeftali, günlük C vitamini ihtiyacınızın yarısını karşılar.
Sindirimi kolay olan meyvanın koyu renklilerini tercih edin. Çünkü
kabuğuna renk veren betakarotene maddesi, kalp ve kansere karşı
faydalıdır.
Pirinç:E ve B12 dışında tüm B vitaminleri ve potasyum içerir. Özellikle
kolon ve bağırsak kanserlerine karşı faydalıdır.Kolesterolü
düşürdüğünden kalbe iyi gelir.
Tuz:Vücuttaki kan dolaşımını ve sinir sistemini düzenler. Mide kanseri,
kemik erimesi, kalp sorunlarına bire birdir. İngiliz Sağlık Bakanlığı,
halkına günde 9 gram tuzun kafi olduğunu, aşırısının vücuda zarar
vereceğini açıkladı.
Çay:Günde 2 bardak içilen çayla, 4 elma, 5 soğan, 7 portakal yemiş gibi
kalp dostu antioksidan madde almış olursunuz. İngilizler, özellikle
çocukların haftada en az 6 bardak sütlü çay içmesini öneriyor.
Ton Balığı: Kolesterol ve tansiyonu düzenler. Anemi hastalığına karşı D
ve B12 vitamini içerir. Birçok kansere karşı vücudu içerdiği nikotinik
asitle korur. Bir konserve ton balığı vücudun D vitamini ihtiyacının
tamamını karşılıyor.
Hindi Eti: 125 gramı, vücudun günlük folik asit ihtiyacını karşılar. Folik asit, kan hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olur.
Karpuz:Bir dilimiyle günlük C vitamini ihtiyacınızın %80`nini karşılarsınız. İçerdiği potasyum, kan dolaşımını sağlar.

KANSER
Kayısı:Antioksidan olan betakaroten açısından zengindir. Hücrelere ve
dokulara zarar veren moleküllerin etkisini ortadan kaldırarak kansere
karşı koruyucu etkisi vardır. Lifli olduğu için bağırsakları
koruyucudur.
Tahıllar:Arpa, mısır, buğday, yulaf gibi tahıllar B ve E vitamini,
potasyum ve kalsiyum içerir. Kanserojen maddelerin vücuttan atılması
sürecini hızlandırır. Tahıl ağırlıklı bir beslenme rejimi, bağırsak
kanseri riskini yarı yarıya azaltıyor.
Fasulye:Fasulye, C vitamini ve betakaroten gibi kalp hastalığı ve
kanseri önleyen antioksidanlar açısından zengindir. B vitamini de seks
hormonlarını kuvvetlendirir.
Pancar: Demir ve folik asit açısından zengin olan pancar eski çağlardan
beri kan hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Amerikalı
uzmanlar pancar suyunun sarılık tedavisinde de etkili olduğunu
belirtiyor.
Lahana:Kanserli hücrelerin çoğalmasını önleyen karoten maddesi içerir.
Havuç:Tam 40 araştırma havuç tüketimi arttıkça kanser riskinin
azaldığını ortaya koymuştur. Bunun temel nedeni betakaroten, C ve E
vitaminleri gibi antioksidanlar açısından zengin oluşudur.
Nohut:Yağ düzeyi düşük olan ve kolesterol içermeyen nohut kalsiyum,
magnezyum, fosfor, potasyum, bakır, manganez, betakaroten ve folik asit
açısından zengindir. Göğüs kanserine karşı korur.
İncir: Potasyum, demir ve kalsiyum içerir. Sindirim sistemine yardımcı
olur. Eski çağlarda kanserli hücrelerin tedavisinde kullanılan incir,
modern tıp tarafından da kansere karşı koruyucu olarak öneriliyor.
Sarımsak:Bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve kansere, yüksek
kolesterole, kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarına karşı koruyucu
etkisi vardır.
Fındık:Kalp krizine karşı koruyucu olan E vitamini açısından en zengin
besinlerin başında gelir. Her gün yenilen bir avuç fındık kansere ve
kırışıklıklara karşı koruyucudur.
Mercimek:B vitamini, demir, kalsiyum, magnezyum, fosfor ve potasyum
içerir. Lifli özelliği kandaki kolesterol oranını düşürür, şeker ve
kalp hastaları için yararlıdır.
Zeytinyağı:İçindeki omega yağ asitleri, kandaki kolesterol düzeyini
dengede tutar. Antioksidan özelliği olan E vitamini açısından da
zengindir. Bu sayede kalp krizi, felç, kanser ve erken yaşlanmaya karşı
beyni koruyucu etkiye sahiptir.
Soğan:Bağışıklık sistemini güçlendirir. İçerdiği allicin ve sülfür;
mide ve bağırsak kanserine karşı koruyucu etkiye sahiptir. Son
araştırmalar kemik erimesine karşı, peynir ve sütten daha etkili
olduğunu göstermiştir.
Şeftali:Teki bile insanın C vitamini ihtiyacının yüzde 50,sini
karşılayabilir. Sindirimi kolaydır. Kansere ve kalp krizine karşı
koruyucu olan betakaroten açısından da zengindir. Bir tanesinde 33
kalori vardır.
Pirinç: Pirinç mükemmel bir enerji kaynağıdır. E ve B vitaminleri
açısından zengindir. Bağırsak kanserine karşı koruyucu olan pirinç,
kolesterolü düşürerek kalp krizi riskini de azaltır.
Çilek:Kolesterol düzeyini düşürür ve sindirim sistemini düzenler. Ellegic asit adı verilen kansersavan bir maddeyi de içerir.
Domates:Likopen açısından zengin ender bitkilerden biridir. Likopen,
pankreas gibi çeşitli kanser hastalıklarını önleme konusunda hayati
önemdedir. C vitamini açısından zengindir ve bağışıklık sistemini
kuvvetlendirir. Lifli bir besin olması da bağırsak kanseri riskini
azaltır.

GÖZ
Mısır:Zeaksantin adlı bir bitkisel bileşim içerir.Bu madde yaşa bağlı olarak gelişen görme bozukluklarını azaltır.
Ispanak:Antioksidan özelliği taşıyan A vitaminine dönüşen betakaroten
içerir. Sağlıklı gözler için gereklidir. Katarakt ve diğer göz
tabakalarının bozulmasına karşı lutein maddesi de içerir.Pişirdikten
sonra hemen tüketin; beklemesi halinde içindeki yararlı maddeler toksik
maddelere dönüşebilir.

BAĞIRSAK
Elma: Protein, vitamin ve doğal kimyasallar sayesinde sindirime
yardımcı olur. Sindirimi kolaylaştırır. Bağırsak sorunları çeken
kişiler için dengeleyici ve normalleştirici besin olarak nitelenirler
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
WhampiéR
Admin
Admin
WhampiéR


Erkek
Mesaj Sayısı : 1106
Yaş : 32
Nerden : Menekshe^min kaLbinden...
Ruh haLi : Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek? Ozlemi10
Kayıt tarihi : 29/07/08

Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek? Empty
MesajKonu: Geri: Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek?   Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek? Icon_minitimePaz Ara. 14, 2008 11:54 am

Bunları Yiyin Şekere Yakalanmayın

Hastalıkların
önlenmesinde beslenmenin büyük rol oynadığı bilinen bir gerçek. Bazı
besinleri tüketerek görülme oranı hızla artan diyabetin de önüne geçmek
mümkün. İşte diyabeti önleyen besinler.Şeker hastalığının önlenmesinde
elma, kuşkonmaz, balık, vişne, domates suyu, tarçın ve kırmızı biber
gibi besin maddelerinin fonksiyonel içerikleri ile destek sağladığını
söyleyen Sağlık Merkezi'nden Diyetisyen Berrin Yiğit, sağlıklı olduğu
kadar lezzetli ve mönülere rahatlıkla eklenebilecek bu besinlerin
bilinmeyen yönlerini anlattı.


ANTİ DİYABETİK GIDALAR

Elma: Son
zamanlarda 'Her gün 1 elma doktoru uzak tutar' sözünü duymaya oldukça
alıştık. Farklı iklim şartlarında farklı besinsel içerikler ve aroma
ile yetişen bu meyveyi diyet dışında tutmak için hiçbir negatif etkisi
olmadığı gibi aksine her geçen gün faydaları ekleniyor. İyice
yıkadıktan sonra kabukları ile yenen elmanın tokluk hissi sağlaması
yanında kabuğa yakın yüzeyde bolca bulunan kuersetin isimli
antioksidanlarla şeker hastalığına iyi gelen özelliği dikkat çekiyor.
Öte yandan tarım ilaçlarının etkisini sıfırlamak için mutlaka ovarak,
akan temiz sularla yıkanmasına dikkat edilmeli.

Kuşkonmaz: 2000
yılı aşkın süredir şifalı bitki olarak bilinen kuşkonmazın tüm dünyada
kullanımı her geçen gün yaygınlaşıyor. Yoğun vitamin mineral içeriği,
bitkisel kimyasalları ile başta diyabet, kalp sağlığına faydaları,
barsak aktivitesini artırıcı özellikleri ile bilinen lezzetli, aromatik
bir besindir. İçeriğinde yer alan glutatyon antioksidan içeriği ile kan
şekeri dengesinin sağlanmasında destek sağlar.
Türk mutfak kültüründe çok da yer almayan bu sebzeyi salata, ızgara
sebze, makarna, et yanına sos olarak kullanabileceğiniz gibi hafif
limon,sirke ve zeytinyağı ile haşlanmış olarak da tüketebiliriz.

Kuru baklagiller:
Şeker hastalarının yanlış bildiği diyet hatalarından biri de kuru
baklagilin şekeri yükselteceği ve bu nedenle beslenme planından
çıkarılması gerekliliğidir. İçeriklerindeki posa ve fitonutiriyenlerle
kalp sağlığına destekleri dışında şeker hastalığına karşı savunma
geliştirmenize yardımcı olabilecek kuru baklagiller ana yemeklerde
önerilen porsiyonlarda kullanılmasında büyük fayda var.

Minicik
görüntülerine rağmen bugünkü ilaçların başaramadığı dengeyi kurabilen
kuru baklagiller doğru beslenmenin kare aslarıdır. Kan şekerinin en iyi
dengede tutan kuru baklagil öğünleri bu özellikleri yanında insulin
seviyelerini de dengelemeye yardımcı olur.

SOYA İYİ KOLESTEROLÜ ARTIRIYOR
Yapılan çalışmalar soya proteinin diyabete bağlı komplikasyonları
azalttığını ve kolesterol profilini iyi yönde geliştirdiğini
gösteriyor. İllinoi Üniversitesi tarafından Ağustos 2004'te yapılan
çalışmada iki gruba ayrılan deneklerden bir grup soya proteini ile
beslenirken diğer grup inek sütünden elde edilen kazein proteini ile
beslenmiş. Soya tüketenlerde albumin (albumin artışı böbrek
fonksiyonlarındaki defektleri gösterebilen bir parametredir) yüzde 9,5
oranında düşerken, kazein tüketen grupta yüzde 11,1 oranında artmış.
Öte yandan yine soya kullanıcılarında iyi huylu kolesterol olan HDL'de
yüzde 4,3'lük artış gözlenmiş.

Kırmızı Biber:
Kırmızı pul biber kan şekerinden ani düşüşlere sebep olabilecek aşırı
insulin salınımlarının önüne geçer. İçeriğindeki kapsaisin,
antioksidanlar,C vitamini ve karotenoidler sayesinde insulin
regülasyonu sağlayabilmekte. Kırmızı benekli yediğiniz her yemek
insülinin daha dengeli salınımın ve ekonomik kullanımı için
metabolizmaya yardımcı olacaktır.

American
Journal of Clinical Nutrition dergisinde Temmuz 2006'da yayınlanan bir
çalışmada kırmızı pul biber yenen öğünlerde kan şekerini düşürecek
insulin gereksinimlerinin azaldığı gözlenmiş. Düzenli kullanımlarda ise
bu oranın oldukça azaldığı görülmüş. Öte yandan beden kitle indeksi
yüksek olan bireylerde sonuçların daha da başarılı olduğu gözlenmiş.

Balık: Kalp
dostu olarak bilinen balık içeriklerindeki elzem yağlarla kan şekeri
dengesine de katkı sağlayabilin besin maddelerinden biri.

Yağlı tohumlar: Yüzyıllardır
insanoğlunun en zengin besinsel içeriği ve enerji değerine sahip olan
yağlı tohumlar vitamin mineral kapasiteleri dışında, sağlıklı yağ asidi
kompozisyonları ile de kalp, cilt sağlığı ve kan şekeri dengelerine
yardımcıdır. Yemek sonrası kan şekerini düşürebilen, içeriğindeki
antioksidanlarla serbest radikalleri süpürebilen badem, yağlı tohumlar
arasında önerilen seçimlerdendir.

Portakal ve diğer turunçgiller:
Oldukça zengin vitamin içeriği ve şekerli tadına rağmen glisemik
indeksi düşük olan portakal, tercih edilmesi gereken bir meyve.
Flavanoidler, karetonoidler, terpenler, pectin ve glutatyon gibi
serbest radikal denen hücre sağlığı için tehlikeli ajanları nötralize
eden fonksiyonel ögeleri ile şeker hastalığının önlenmesinde gerekli
bir meyve grubu.

Soya fasulyesi:
Kuru baklagillerden farklı başlık altında yazarak ekstra bir itibar
katmak istediğim soya zengin protein yapısı ve fitoösterogen,
izoflavon, saponin bileşikleri ile kan şekerini harika dengeleyen bir
besin.

Çay: Türk
halkının en belirgin alışkanlıklarından biri olan çay doğru demleme
ilkelerine dikkat edilmek ve doğru sıklıkta tüketilmek şartıyla oldukça
iyi bir antidiyabetik besin sayılabilir. İçeriğindeki kateşinler ve
taninlerle bu faydaları gösteren çay hiç de korkulacak bir içecek
değildir yeter ki şekersiz ve açık demlensin.

Tam tahıllar:
Atalarımızın temel besin kaynağı olan tam tahıllar maalesef
modernleşmeyle birlikte azaldı ancak yapılan klinik çalışmaların
çarpıcı sonuçları ile tekrar doğala dönüş için çalışmalar hızlandı.
Saflaşmış, allanıp pullanıp market raflarını süsleyen yoğun şeker, gıda
katkıları ve minimum besleyiciliğe sahip hamur işlerine hayır demek
belki de en önemli antidaiyabetik hareket olacak. İçeriklerindeki lif,
vitamin, minerallerle değer kazanan tam tahılların kan şekeri dengesine
faydası kadar insulin duyarlılığını da iyileştirici etkisi
bilinmektedir.

Vişne:
Antosiyaninlerden zengin vişne tatlı zevkini baskılarken içeriğindeki
antioksidanlarla da antidiyabetik gıda olarak kabul edilebilen meyveler
grubunda. Journal of Agricultural and Food Chemistry dergisinde Ocak
2005'te yayınlanan bir çalışmaya göre vişne ve buna benzer kırmızı, mor
meyvelerde yer alan nutriyenlerin diyabetiklerde kan şekerinin
düşürülmesine katkı sağlayabildiği gözlenmiş. Michigan State
Universitesinde yapılan çalışmada antosiyanin takviyesinin insulin
sekresyonunu yüzde 50 artırabileceği çalışılmış.

Tarçın: Tip
2 diyabetlilerde, insüline verilen yanıtı artırabilen ve kan şekeri
normalizasyonuna destek çıkan, hücrelerin kan şekerini kullanmasına
yardımcı olan tarçın müthiş aromasıyla süt, yoğurt, bazı sebze ve et
yemeklerine katılabilen bir baharattır. Bazı araştırmacılar tarafından
toksik bileşikleri ile endişeli yaklaşılan tarçının bu bileşenlerini
yağdan çözünen formuyla etkili olabileceği suda eriyen formlarında bu
riskin olmadığı bildirilmiştir.

Sarımsak:
Şeker hastalığının en korkulan komplikasyonlarından biri de kalp damar
hastalıklarına yatkınlığı artırmalarıdır. Amerikan halkı
istatistiklerine göre şeker hastalarının yüzde 65'i kalp hastalığından
hayatını kaybetmekte. Araştırmalar sarımsağın, damar hastalıklarından
koruduğunu kanıtlamıştır.

Domates suyu:
Ağustos 2004'te Journal of the American Medical Association dergisinde
yayınlanan çalışamaya göre domates suyu şeker hastaları için iyi bir
kan sulandırıcı olarak kullanılabilir. Tuz eklenmiş hazır domates
suları yerine taze sıkılmışları tercih etmekte ise fayda var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
WhampiéR
Admin
Admin
WhampiéR


Erkek
Mesaj Sayısı : 1106
Yaş : 32
Nerden : Menekshe^min kaLbinden...
Ruh haLi : Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek? Ozlemi10
Kayıt tarihi : 29/07/08

Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek? Empty
MesajKonu: Geri: Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek?   Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek? Icon_minitimePaz Ara. 14, 2008 11:54 am

Hangi Hastaliga Hangi Bitki?

Sogan ve uzum: Urik asidi yok eder.
Taze fasulye: Albumin olusumunu onler.
Ispanak, pancar, lahana, dereotu, havuc, elma, erik, uzum ve kayisi:
Kansizliga iyi gelir.
Domates, sarmisak, limoni maydonoz, armut: Damar sertligi ve dolasim
bozukluklarina iyi gelir.
Uzum, elma, armut, ahududu, cilek, limon, domates, pirasa, taze fasulye,
sogan, kereviz: Romatizmaya iyi gelir.
Nar: Astima iyi gelir.
Domates, pirasa, armut ve uzum: Safra ve bobrek taslarina iyi gelir.
Limon: Selulite iyi gelir.
Dereotu: Sac dokulmesini onler.
Enginar ve karahindiba: Kolestrolu onler.
Kereviz, uzum, sogan, nar: Kalp yorgunluguna iyi gelir.
Mandalina, armut, marul: Spazm, sinir krizi ve uykusuzluga iyi gelir.
Pirasa, erik, kiraz, uzum ve zeytinyagi: Kabizliga iyi gelir.
Havuc, pirasa, salgam, lahana, pancari badem, ispanak, uzum, elma, kiraz,
cilek: Kalsiyum ve mineral eksIkligine iyi gelir.
Sogan, enginar, pancar, zeytin, zeytinyagi, findik, ceviz ve badem: Seker
hastaligina iyi gelir.
Havuc, limon, nar: Ishale iyi gelir.
Sogan, armut, kavun, elma,kiraz,seftali, dereotu, patlican: Vucuttaki odem
ve su tutulmasini onleyicidir.
Havuc, lahana, limon, uzum, elma, ananas: Mide asitlenmesini ve ulsere iyi
gelir.
Sarimsak ve pancar: Kansere ve kansere yatkin vucutlara iyi gelir.
Karahindiba, kuskonmaz, havuc, enginar, zeytin, kereviz, turp, zeytinyagi
ve greyfurt: Karaciger yetersizligi ve buyumesine iyi gelir.
Ihlamur, sarmisak, frenk uzumu, dut: Bogaz agrilarina iyi gelir.
Karpuz ve uzum: Basura iyi gelir.
Elma: Herpes (Ucuk) icin idealdir.
Maydonoz, armut, sarmisak, limon ve frenk uzumu: Tansiyona iyi gelir.
Tarhunotu, limon, elma, domates: Bagirsak enfeksiyonlari ve mide
eksimelerine iyi gelir.
Adacayi ve frenk uzumu: Menopoza iyi gelir.
Portakal, havuc, armut, salgam, sogan, kuskonmaz, badem, erik, incir,
kuruyemisler: Depresyona, sinir zaafiyetine iyi gelir.
Armut: Sismanligi onler.
Patlican: Pankreas zaafiyetine iyi gelir.
Enginar, limon, salatalik, kereviz, kuskonmaz ve turp: Deri hastaliklarina
iyi gelir.
Uzum, elma, kavun, kereviz, karahindiba: Bobrek hastaliklarina iyi gelir.
Havuc: Cilt kirisIkligina iyi gelir.
Domates, uzum, cay uzumu ve enginar: Ureye iyi gelir.
Portakal ve yesil biber: Damar zayifligin iyi gelir.
Turp, sarmisak, salgam, dereotu: Solunum yollari hastaliklarina iyi gelir.
Turp, ceviz, dereotu, sogan, cay, uzum: Prostata iyi gelir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Zhaqq^m
üye
Zhaqq^m


Kadın
Mesaj Sayısı : 24
Yaş : 32
Ruh haLi : Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek? Parano10
Kayıt tarihi : 20/12/08

Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek? Empty
MesajKonu: Geri: Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek?   Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek? Icon_minitimeC.tesi Ara. 20, 2008 7:21 pm

GüzeL biLgiLer saoL...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hangi Hastalığa Hangi Yiyecek?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: GeneL :: Yaşama Dair :: Sağlık-
Buraya geçin: