Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Bilim insanlarının yaşamı hakkında

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Che
Admin
Admin
Che


Mesaj Sayısı : 64
Kayıt tarihi : 29/07/08

Bilim insanlarının yaşamı hakkında Empty
MesajKonu: Bilim insanlarının yaşamı hakkında   Bilim insanlarının yaşamı hakkında Icon_minitimeÇarş. Tem. 30, 2008 11:17 am

bilim sever dostlar ,sizcede sakıncası yoksa
bilim insanlarının yaşamlarını, burada paylaşalımmı?
oluşacak değerli bilgi kaynağı, sonrasında alfabetik sıralama içerisinde
sabitlensin.konu sahibide bilim ve teknik olsun.

biz burada ,diğer bölümlerde olmayan sonsuz desteği birbirimize sunuyoruz.
kırmadan ve saygıyla
denemeye değmezmi?
A
Abdullah bin Musa el-Harezmi
Abdus Salam

Abderalı Demokritos
Abdülhamid İbn Türk
Abdurrahman es-Sufi
Ahmed Cevdet Paşa
Ahmed El-Biruni
Ahmed ibn el-Mecdî
Albert Einstein
Albert EINSTEIN
Alev Alatlı
Alfred Kastler
Alfred Lothar Wegener

Alfred Nobel
Alfred Nobel
Ali Kuşçu
Ali Kuşçu
Andre Marie Ampere
Antonie Henri Becquerel
Antoine Laurent Lavoisier
Amadeo Avogadro
Ambroise Pare
aristo
Arşimet (Archimedes)
Archimedes (Arşimet)

Auguste Comte
Aydın Köksal
Prof. Dr. Aykut Barka

B
Blaise PASCAL
Battani
Batlamyus

Behram N. Kurşunoğlu
Biruni
Blaise Pascal
Buzcani
Büyük Plinius

C

Cabir İbn Hayyan
Cahit Arf
Carl Friedrich Gauss
Carl Friedrich Gauss
Charles Darwin
Charles Francis Richter
Chen Ning Yang
Christiaan Huygens
Conrad Gesner
Copernicus (Kopernik)
Ctesibios

Ç

D

Darwin(Bilinmeyen Yönleriyle)
Descartes
Denis Diderot
Dennis Gabor
Denis Papin
Descartes
Dilhan Eryurt
Diofantos
Donald Arthur Glaser

E
Ebu Bekir el Razi
Edison
El-Biruni
Enrico Fermi
Eratosthenes
Erdal İnönü
Erol Çerasi
Erwin Schrodinger
Ernest Rutherford

F
Ferdinand Magellan
Feza Gürsey
Francis Bacon

G
Galileo Galilei
Galileo Galilei

Gökhan Hotamışlıgil



H
Henri Becquerel
Henri Poincare
Hulusi Behçet
I
Isaac Newton
Ivan Pavlov


İ
İbn Sina
İbni Sina
Igor Ivanovich Sikorsky
İsmail Giritli


J

James Dewey Watson
James Maxwell
James Watt
James Clerk Maxwell
Jean Piaget
Johann Gregor Mendel
Johannes Kepler
John Dalton
Joseph Wilson Swan
K

Kâtip Çelebi
Karl Pearson

Kerim Erim
Knidoslu Eudoxos
Ktesibios


L

Leonardo da Vinci

Louis Pasteur

M
Macit Rıza Erbudak

Macit Gökberk
Mahmut Gazi Yaşargil
Marie Curie
Marie Curie
Matrakçı Nasuh
Max Planck
Michael Faraday
Michel Foucault
Mirim Çelebi

N
Nazım Terzioğlu
Nejat Ferit Eczacıbaşı
Niels Henrik David Bohr
Nicola Tesla
Nurhan Avman

O
Oktay Sinanoğlu
Oktay Sinanoğlu
Osman Nuri Eralp
Ordal Demokan
Orhan Asım Barut

Ö

P

R
Reşid Süreyyâ Gürsey
Remziye Hisar
Robert Fulton

S
Seyyid Hüseyin Nasr
Stephen Hawking
Sir Isaac Newton


Ş

Şakir Kocabaş

T

Takiyüddin

Thomas Edison

U

Ü

V

W

Werner Heisenberg

William Harvey
William Harvey
Wilhelm Conrad Röntgen
Wilhelm Conrad Rontgen

Wright Kardeşler


Wolfgang Pauli


Y

Z
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://paradise.bossforum.org
Che
Admin
Admin
Che


Mesaj Sayısı : 64
Kayıt tarihi : 29/07/08

Bilim insanlarının yaşamı hakkında Empty
MesajKonu: Geri: Bilim insanlarının yaşamı hakkında   Bilim insanlarının yaşamı hakkında Icon_minitimeÇarş. Tem. 30, 2008 11:18 am

Arşimet (Archimedes)
M.Ö. 287 - 212 yılları arasında yaşamış Sicilya doğumlu Yunan matematikçi, fizikçi, astronom, filozof ve mühendis. Bir hamamda yıkanırken bulduğu iddia edilen suyun kaldırma kuvveti bilime en çok bilinen katkısıdır ancak pek çok matematik tarihçisine göre integral hesabın babası da Arşimet'tir.
Roma generali Marcellus, Sirakuza'yı kuşattığında, Archimedes adlı bir mühendisin yapmış olduğu silahlar nedeniyle şehri almakta çok zorlanmıştı. Bunların çoğu mekanik düzeneklerdi ve bazı bilimsel kurallardan ilham alınarak tasarlanmıştı. Örneğin, makaralar yardımıyla çok ağır taşlar burçlara kadar çıkarılıyor ve mancınıklarla çok uzaklara fırlatılıyordu. Hatta Archimedes'in aynalar kullanmak suretiyle Roma donanmasını yaktığı da rivayet edilmektedir. Ancak bütün bunlara karşın M.Ö. 212 yılında Romalılar Sirakuza'yı zapt ettiler ve şehrin diğer ileri gelenleriyle birlikte Archimedes'i de öldürdüler. Söylendiğine göre, bu sırada Archimedes toprak üzerine çizdiği bir problemin çözümünü düşünüyormuş ve yanına yaklaşan Romalı bir askere oradan uzaklaşmasını ve kendisini rahat bırakmasını söylemiş; ancak asker Archimedes'e aldırmayarak hemen öldürmüş. Tarihin nadir olarak yetiştirdiği bu çok yetenekli bilim adamının öldürülüşü Romalı generali de çok üzmüş.
Archimedes hem bir fizikçi, hem bir matematikçi, hem de bir filozoftur. Gençliğinde bir süre İskenderiye'de bulunmuş, burada Eratosthenes ile arkadaş olmuş ve daha sonra da onunla mektuplaşmıştır. Archimedes'in mekanik alanında yapmış olduğu buluşlar arasında bileşik makaralar, sonsuz vidalar, hidrolik vidalar ve yakan aynalar sayılabilir. Bunlara ilişkin eserler vermemiş, ancak matematiğin geometri alanına, fiziğin statik ve hidrostatik alanlarına önemli katkılarda bulunan pek çok eser bırakmıştır.
Geometriye yapmış olduğu en önemli katkılardan birisi, bir kürenin yüzölçümünün 4πr2 ve hacminin ise 4/3 πr3 eşit olduğunu kanıtlamasıdır. Bir dairenin alanının, tabanı bu dairenin çevresine ve yüksekliği ise yarıçapına eşit bir üçgenin alanına eşit olduğunu kanıtlayarak pi'nin değerinin 3 l/7 ve 3 10/71 arasında bulunduğunu göstermiştir.
Archimedes'in en parlak matematik başarılarından biri de, eğri yüzeylerin alanlarını bulmak için bazı yöntemler geliştirmesidir. Bir parabol kesmesini dörtgenleştirirken sonsuz küçükler hesabına yaklaşmıştır. Sonsuz küçükler hesabı, bir alana tasavvur edilebilecek en küçük parçadan daha da küçük bir parçayı matematiksel olarak ekleyebilmektir. Bu hesabın çok büyük bir tarihi değeri vardır. Sonradan modern matematiğin gelişmesinin temelini oluşturmuş, Newton ve Leibniz'in bulduğu diferansiyel ve entegral hesap için iyi bir temel oluşturmuştur.
Archimedes Parabolün Dörtgenleştirilmesi adlı kitabında, tüketme metodu ile bir parabol kesmesinin alanının, aynı tabana ve yüksekliğe sahip bir üçgenin alanının 4/3'üne eşit olduğunu ispatlamıştır.
İlk defa denge prensiplerini ortaya koyan bilim adamı da Archimedes'dir. Bu prensiplerden bazıları şunlardır:
Eşit kollara asılmış eşit ağırlıklar dengede kalır.
Eşit olmayan ağırlıklar eşit olmayan kollarda aşağıdaki koşul sağlandığında dengede kalırlar: f1 · a = f2 · b
Bu çalışmalarına dayanarak söylediği "Bana bir dayanak noktası verin Dünya'yı yerinden oynatayım." sözü yüzyıllardan beri dillerden düşmemiştir.
Archimedes, kendi adıyla tanınan sıvıların dengesi kanununu da bulmuştur. Söylendiğine göre, bir gün Kral II Hieron yaptırmış olduğu altın tacın içine kuyumcunun gümüş karıştırdığından kuşkulanmış ve bu sorunun çözümünü Archimedes'e havale etmiş. Bir hayli düşünmüş olmasına rağmen sorunu bir türlü çözemeyen Archimedes, yıkanmak için bir hamama gittiğinde, hamam havuzunun içindeyken ağırlığının azaldığını hissetmiş ve "Buldum, buldum" diyerek hamamdan fırlamış. Acaba Archimedes'in bulduğu neydi? Su içine daldırılan bir cisim taşırdığı suyun ağırlığı kadar ağırlığından kaybediyordu ve taç için verilen altının taşırdığı su ile tacın taşırdığı su mukayese edilerek sorun çözülebilirdi.
Archimedes'in araştırmalarından önce, tahtanın yüzdüğü ama demirin battığı biliniyordu; ancak bunun nedeni açıklanamıyordu. Archimedes'in bu kanunu doğada tesadüflere yer olmadığını, her zaman aynı koşullarda aynı sonuçlara ulaşılacağını göstermiştir. Archimedes, 23 yüzyıl önce, modern bilimsel yöntem anlayışına çok yakın bir anlayışla, bugün de geçerli olan statik ve hidrostatik kanunlarını bulmuş ve bu katkılarıyla bilim tarihinin en büyük üç kahramanından birisi olmaya hak kazanmıştır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://paradise.bossforum.org
Che
Admin
Admin
Che


Mesaj Sayısı : 64
Kayıt tarihi : 29/07/08

Bilim insanlarının yaşamı hakkında Empty
MesajKonu: Geri: Bilim insanlarının yaşamı hakkında   Bilim insanlarının yaşamı hakkında Icon_minitimeÇarş. Tem. 30, 2008 11:24 am

-NICOLA TESLA-

19. yy'dan 20.yy'a girerken en önemli değişim burjuva devrimlerinin yarattığı toplumsal ortam
sayesinde gelişen bilim ve ardından gelen teknolojik devrimlerle yaşandı. Sanayi devrimi, buharlı
makinaların icadı ve çok kısa bir süre sonra elektrikli motorlar derken arabalar, uçaklar ve
uzay araçları. 19.yy'a kadar ki dünyanın bu yüzyılın ikinci yarısından sonra nasıl muazzam
bir teknolojik değişiklik yaşadığını gösteren güzel bir örnek vardır. M.Ö. 7.yy larda
Odysseia'nın gemilerinin hızı yelkenle gittiklerinde saatte 3 mil kadardır. 6-4. yy larda ise
bu hız ancak 3 kat artırılabilmiştir. Denizcilikde önemli gelişmelerin yaşandığı 16.yy da ise
günlük hız 2 bin sene öncesinden ancak 40 mil fazladır. Ancak buharlı gemilerle birlikte
ulaşımın hızı muazzam derecede artmıştır. Artık niceliksel değil niteliksel bir değişimden
söz edilmektedir . Ve 19.yy ın sonlarında telgraf ve radyonun icadıyla ulaşım ve iletişimin
yolları birbirinden ayrılmış, dünya bugün iddia edildiği bir "global köy" olma rotasına girmiştir.

Mekanların uzaklığı iletişimde "önem"ini yitirmiştir.
1900'ün başlarında daha ilk uçuş denemeleri yapılırken insanoğlu bundan sadece 50-60 yıl
sonra uzaya çıkmaya başlamış, 1969 yılında Ay'a ayak basmıştır. Tüm insanlık tarihine
baktığımızda bu büyük değişimler çağının yaşanmasını sağlayan, burjuva devrimleri ve
ardından bu sosyal yapı ile sınırlı teknolojik devrimler olmuştur. İletişim ve enerji
teknolojileri, çağımızın en önemli belirleyiclerindendir. İşte burada kısaca hayatından
bahsedeceğimiz kişi de bu açıdan baktığımızda bugünkü dünyamızın yaratıcılarından belki
de en önemlisi ve o oranda da en unut(tur)ulmuş olanıdır. Uzak görüşlülüğü toplumsal
sistemin sınırlarının dışına çıkmış ve kaçınılmaz olarak bastırılmıştır. Yine de adının
literatürden tamamen silinmesi olanaksızdır. Çünkü bize bugün bu kişiyi hatırlatacak çok
şey vardır. Hakkında bir araştırmacı şöyle demektedir: "...Hala, bilgisayarınızda
çalışırken Tesla'yı hatırlayın. Onun "Tesla Coil"i yüksek voltajlı resim tüpünüzün
çalışmasını sağlamaktadır. Evinizde kullandığınız elektrik Tesla'nın alternatif
akım(AC) jenaratöründen gelmekte, Tesla transformatöründen geçmekte ve evinize 3
fazlı Tesla enerjisini getirmektedir... Tesla'nın icatları bugün heryerdedir..."


Tesla'nın kendine has mucidliği ve deneysiz icad yolu


Bir kimse henüz ham olan tasarısıyla bir araç oluşturmaya kalkarsa, kaçınılmazlıkla zihni
aracın detaylarının düşünülmesiyle işgal edilecektir. Bu kimsenin, aracın geliştirilmesi ve
yeniden yapılması sürecinde konsantrasyonu azalacak ve temel ilkeleri görme gücünü kaybedebilecektir.
Belki sonuç sağlanabilecektir ama herzaman kaliteden feda edilerek". İşte Tesla, kendi çalışma
mantığının tersi olarak nitelediği yukardaki metodun verimsiz olduğunu bu sözlerle açıklamaktadır.
Kendisi ise aklına bir fikir geldiğinde onu öncelikle hayalinde oluşturmaya başlar. İnşa sürecini
zihninde değiştirir, geliştirmeleri akıldan yapar ve aracı zihninde çalıştırır. "Türbinimi aklımda
çalıştırmam ya da dükkanımda test etmem benim için kesinlikle önemsizdir. Bir farklılık yoktur,
ne olursa olsun sonuçları aynıdır. Bu yolla aklıma gelen bir fikri eksiksiz ve çok hızlı bir
şekilde, hiçbirşeye dokunmadan geliştirebilirim" . Tesla, mühendislikde, elektrik ve mekanikde,
sonuçların olumlu olacağını düşünmektedir. Ona göre hemen hemen hiç bir konu yoktur ki önceden
düşünülerek yapılamasın; elbette yeterli teorik ve pratik bilgi varsa. Ham fikirlerin, genellikle
yapıldığı gibi, pratiğe taşınmasını gereksiz yere harcanan büyük bir enerji, para ve zaman kaybı olarak görür.
Tesla, küçüklüğünde yaşadığı ve sonradan da devam eden felaketin(imgelerin hayalinde canlanması),
esasında kendine bağşedilen bir güçle telafi edildiğini düşünür. Bu güç, duyu organlarının
uyarmasıyla birlikte anında düşünebilme ve bu doğrultuda hızla hareket edebilme kabiliyetidir.
"Bunun pratik sonucu, şimdiye kadar ancak kusurlu bir uygulaması bulunan teleautomatic
(uzaktan kumada) bilimidir" . Tesla, yıllarca kendini kendinden kontrollü otomatların
(self-controlled automata) planlanmasına adamış ve mekanizmaların sınırlı bir derecede de
olsa akıl sahibiymiş gibi hareket edebilecek şekilde üretilebileceğine inanmıştır. 20. yy a
henüz girilmediği bir dönemde, bunun endüstri ve ticarette bir devrim yaratacağını görebilmiştir.


Bir kitap okudu hayatı değişti

Karakterinin güçsüz ve zayıf olduğu, cesaretinin ve kararlılığının olmadığı, ölüm ve dinsel
korkularının olduğu bir dönem yaşamıştır çocukluğunda. Batıl inançların etkisi altında olduğu
bu döneminde hayaletlerden, cinlerden, v.s. korkmuştur. Sonradan, babasının kütüphanesinde
yaptığı gizli okumalardan birinde eline geçen bir kitapla
(Aoafi- The son of Aba(Aba'nın oğlu) - Macar yazar- Josika), hayatının rotası değişmiştir.
"Bu okuma, hernasılsa irademin hareketsiz güçlerini uyandırdı ve kendi kendimi kontrol
(self-control) etme talimlerine başladım. Azmim önceleri Nisandaki karlar gibi eridi,
ama kısa bir süre sonra güçsüzlüğümü keşfettim ve daha önce hiç bilmediğim bir memnunluk
hissettim" .


Lise Yılları ve hava basınçlı silindiri


Tesla 10 yaşında liseye başlar. Bu lise yeni ve araç gereçle iyi donatılmış bir lisedir.
Fizik departmanında çeşitli elektrik ve mekaniğe ait klasik bilimsel araçların maketleri
bulunmaktadır. Bu maketlerin hocalar tarafından gösterildiği ve çalıştırıldığı zamanlar
Tesla'nın en çok ilgisini çeken anlardır. Bu araçları seyrettikçe çok güçlü bir mucit
olma isteği kaplar zihnini. Aynı zamanda matematiği de sevmektedir ve akıldan yaptığı
çok hızlı hesaplamalarla Profesörlerinin takdirini kazanmıştır. Ancak eliyle bu yaptığı
hesaplamaları tahtaya yazmak ya da herhangi bir model çizmeyi başarabilmek Tesla için
azapdan başka bir şey değildir ve bu işi düzgünce yapabilmesi için yıllarca uğraş verilmiştir.
Okulun ikinci senesinde Tesla'nın en büyük hedefi hava basıncıyla sağlanabilecek
sürekli bir hareket yaratabilmektir. Küçüklüğünde içi boş saplardan vakumlayarak
yaptığı oyuncak tüfekler zihnini hep meşgul etmiş ve vakumun gücünü kullanmak
istemiştir. Bir süre düşüncelerinde karanlıkta dolaştıktan sonra bir model geliştirmiş
ve hava basıncını kullanarak bir silindirin sürekli rotasyonunu sağlamıştır.
Bu sürekli hareket onu fazlasıyla sevindirmiş ve en çok istediği "uçuş makinası"nın
gücünü bu şekilde sağlayabileceğini düşünmüştür. O güne kadar, şemsiyeyle bina
tepelerinden atlayıp kötü bir biçimde düşerek sürdürdüğü, cesaret kırıcı bir çok
hatırası vardır. Bu rotasyonu sağladıktan sonra eksiğinin sadece bu rotasyonla
çırpacak kanatlar olduğu fikrine kapılır. Sonuç, vakumlu silindir tüpün içindeki
hava basıncının ona dik açıyla etki eden dış hava basıncı yüzünden sızdırması ve
kuvvetsiz rotasyona neden olmasıyla başarısız olmuştur.


Carlstadt'daki Lise yılları


Okul hayatına, teyzelerinden birinin yaşadığı Hırvatistan'ın Carlstadt şehrindeki
yüksek lisede devam etmiştir. Orada kaldığı 3 yıl aradan sonra okulu bitirmesiyle
bir dönüm noktasına gelmiştir. Bugüne kadar anne ve babası oğullarının bir rahip
olacağından hiç şüphe etmemektedirler. Fakat bu düşünce Tesla için büyük bir endişe
kaynağıdır. Çünkü okul yıllarında özellikle çok zeki olarak nitelediği profesörünün
etkisiyle elektriğe merak sarmış ve bu büyüleyici dünya hakkında daha çok şey
öğrenmeyi kafasına koymuştur.


Yol ayrımı


Okulu bitip de eve döneceği sıralarda babası onu Gospic'deki salgın hastalık
sebebiyle ava çağırır. Av için gittiği şehirde kendisi de hastalığa yakalanır
ve 9 ay boyunca yataktan kımıldayamıyacak kadar kötü bir hastalık geçirir. Kendisi,
enerjisinin tamamıyle bittiğini ve ikinci ve bu sefer galiba sonuncu defa ölümün
kapısına geldiğini düşünür. Babası onun moralini iyi tutmak için elinden geleni
yapmaktadır. Ve yine oğluna moral vermek için odasına girdiği bir sırada Tesla
babasına; "Belki" der "Eğer sen benim mühendislik eğitimi almama izin verirsen
iyileşebilirim." "Sen dünyadaki en iyi teknik okula gideceksin," diye içtenlikle
yanıtlar babası Tesla'yı. Zihninden ağır bir yükün kalkmasıyla kısa bir süre içinde
ilaçlarında yardımıyla iyileşir. Herkes bu süreci şaşkınlıkla gözlemlemiştir.
Babası bu hastalığın ardından oğluna sağlıklı ve doğal bir ortamda dinlenmesi ve
ekzersiz yapması için ısrar etmiş. Doğayla baş başa geçirdiği bu dönemde Tesla
gezintilerine bir çok kitap ve av takımlarıyla birlikte çıkarmış. Bu dönem onun
hem zihnini hem de bedenini kuvvetlendirmiş. Gezintileri sırasında hayalinde birçok
şey tasarlamış fakat tasarladıkları gibi tasarıların dayandığı kurallar da bilgi
eksikliğinden dolayı hayaliymiş.


Akıllara durgunluk veren tasarılar


Bu döneme rastlayan iki tane ilginç tasarısı var Tesla'nın. Biri, mektup ve paketlerin
denizaltına yerleştirilecek tüplerle su basıncı kullanılarak iletilmesini sağlayacak
olan projesi, çok daha hayali olan diğeri ise, ekvatorun etrafına dünyaya bağlı olmadan
kendiliğinden hareket eden bir halkanın inşa edilmesi ve bu halkaya istenildiği zaman
dünyadan ulaşılarak, dünyanın kendi etrafında dönüşü sayesinde, trenlerin hiçbirzaman
ulaşamıyacağı saatte binlerce kilometre yol alınabilmesinin sağlanması. Bunun komik
bir düşünce olduğunu otobiyografisinde Tesla da belirtir ama kendisinden daha kaçık
ve komik bir NewYork'lu profesörden bahseder. Bu bilimadamı da atmosferdeki havayı
çok sıcak olan bölgelerden ılıman olan bölgelere pompalamak niyetindedir ve bu amaç
uğruna devasa büyüklükte bir araç bile yapılmıştır.


Büyük düş


Gratz'daki okulda yapılan deneylerde ilk defa "Gramme Dinamo"yu görür. Bu dinamo
bir jenaratör gibi çalışmakta ve tersine çevrildiğinde de bir elektrik motoru
olmaktadır. Fakat çok fazla ses ve kıvılcım çıkaran verimsiz bir motor. Bunun
üzerine düşündüğünde, kendisinin bu motoru kıvılcımlar çıkartmasına sebep olan
fırçaları kullanmadan yapabileceğini iddia eder. Profesörü dersde Tesla'yı şöyle
yanıtlar. "Bay Tesla büyük şeyler başarabilir ama kesinlikle bunu yapamıyacaktır".
Tesla bunu yapmıştır! Gratz'daki okulu bitince 1880 de Prag'a gider, babasının
arzusunu gerçekleştirmek için üniversite eğitimini orada tamalayacaktır. Burada
yaptığı çalışmalarda henüz amacına ulaşamıyacaktır ama bu doğrultuda bir ilerleme
olarak komütatörü(elektrik akımının yönünü değiştirir) makineden ayırmayı başarır.


Göethe'nin Faust'u ve döner manyetik alanın icadı


Hayatı tekrardan kazanmıştır ve derinlerde, esasında bunun beynin kazandığı ama
henüz dışa ulaşmamış bir savaş olarak görür. Ve bir hafta sonu Şehir Parkında
arkadaşıyla yaptığı bir gezi sırasında Göethe'nin Faust'unu ezberden okurken birden
fikir aniden bir flaş gibi patlar beyninde. Bir sopayla kuma diyagramı çizer ve
arkadaşına, kendisine bir makina kadar gerçek görünen çizimi göstererek, "bak
motorumu görebiliyor musun" diye sorar. Bu plan, AC (Alternatif akım) akımdan
yararlanmayı sağlayacak ilk adım olmuştur. Döner manyetik alanın prensiplerini
belirlemiş ve endüksiyon motorunu tasarlamıştır.
Telefon şirketindeki çalışmasına kaderin bir cilvesi olarak, teknik ressam olarak
başlamıştır. Sonraları departmanın başındaki kişinin ilgisini çekmiş ve hesaplamalar,
dizayn etme ve yeni makinaların yerleştirilmesinde karar verme yetkileriyle
donatılmıştır. Telefon santrali çalışmaya başlayana kadar orada çalışmış ve o
günün telefon teknolojisine, patentini hiç bir zaman üzerine almadığı ama onun
tarafından icad edildiği bilinen araçlar yaparak katkıda bulunmuştur.


Edison'la tanışma ve büyük umutlar ülkesi "Amerika"


Nikola Tesla, 1882 yılında bir arkadaşının önerisiyle Paris'e, Edison şirketinin
bürosuna çalışmaya gitmiştir. Burada Edison'un yakın arkadaşı ve yardımcısı
Mr. Batchellor ve bir kaç amerikalıyla daha tanışır. Ancak tek tanıştığı
amerikalılar değil "amerikan yaşam biçimi(american way of life)" de olmuştur.
Daha sonraları çok acı çekmesine ve delilik olarak adlandırılabilecek araştırma ve
açıklamalar yapmasına sebep olacak sinir bozukluklarına sürükleyecek bu tarz o
zamanlarda ona sadece komik görünür. "Amerikalılar benle çok ilgiliydiler,
özellikle de bilardo oynamadaki üstünlüğümle. Bu baylara bu konudaki icadımı
anlattım ve baylardan biri bana hemen bir hisse senedi(borsa) şirketi kurmayı
önerdi. Bu teklif bana son derece komik geldi ve ne demek istediği konusunda,
bunun bir amerikan tarzı olması dışında çok küçük bir fikrim vardı" .
Tesla bu dönemde bir Almanya bir Fransa arasında gidip gelmeye başlar.
Güç ünitelerinin onarımı için çalışmaktadır. 1883 yılında bir görev için
gittiği Strazburg'da, saatlerce çalışmanın sonunda, fırça ve komütatör
kullanmaksızın ilk endüksiyon motorunu yapmayı başarır. Strazburg'daki işini
başarılı bir biçimde bitirdikten ve şirketinin önemli miktarlarda para
kaybetmesini önledikten sonra Paris'e geri döner. Edison'un arkadaşının ısrarıyla
bundan sonraki çalışmalarını yürütmesi için "büyük umutların ülkesi" Amerikaya
hareket eder. Hiç bir zaman para konularında başarılı olmayacak olan Tesla'nın
New York'a vardığında cebinde yalnızca 4 senti vardır.
Edison'la tanışmasının hayatında unutulmaz bir an olduğunu söyler. Bilimsel bir
eğitim görmemiş ve çocukluğunu bazı avantajlardan yoksun olarak geçirmiş bu harika
adam onu hayrete düşürmüştür. Bu durumda olduğu halde çok şey başarmış biridir.
Kendisi, bir düzine dil üstüne çalışmış, sanat ve edebiyat dünyasına dalmış,
ve en iyi yıllarını kütüphanelerde, Newton'un prensiplerinden Paul de Kock'un
romanlarına kadar, eline geçen hertürden kitabı okuyarak geçirmiş ve Edison'la
tanıştığında da, bu adamın karşısında bütün bu yılları boşuna yaşamış olduğunu
hissetmiştir. Daha sonra yavaş yavaş bu düşüncelerinden sıyrılmış aynı zamanda da
yine bu dönemde yaptığı başarılı çalışmala sebebiyle Edison'un güvenini kazanmıştır


X-ışınları ve Röntgen cihazı


Tesla'nın bu aleti icat ettiği 1891 yılı onun aynı zamanda Amerikan vatandaşlığına geçtiği
tarihdir. Tesla'nın bu dönemdeki çalışmaları değerlendirildiğinde başka bir gerçek daha
ortaya çıkmıştır: 1895 yılındaki icadıyla X-ışınlarının mucidi olarak bilinen Wilhelm
Röntgen'den 3 yıl önce Tesla bu ışınlarla deneyler yapmış ve insan vücudunun iç kısımlarına
ait başarılı resimler elde etmiştir.

Nobel Ödülüne layık görülmüştür.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://paradise.bossforum.org
 
Bilim insanlarının yaşamı hakkında
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: GeneL :: Yaşama Dair :: Bilimsel ve Teknoloji Haberleri-
Buraya geçin: